Skip to content

19 Aralık 2009’de gerceklesen panelde projesi yürütme kurulu uyesi Ecz. Aytaç Toker Internet Evimizdeki Sokak Projesinin, Sivil Toplum Kuruluşlarının en önemli sorumlulukları arasında yer alan ve amacı eğitim olan bir Sosyal Sorumluluk Projesi olduğunu belirtti. Proje kapsamında, ilköğretim birinci kademe veli öğretmenlerine güvenli ve etkin bilgisayar ve internet kullanımı için eğitimler verileceğini ifade eden Aytaç Toker, bu projenin Bursa Valiliği başta olmak üzere, Bursa Emniyet Müdürlüğü, Bursa İl Sağlık Müdürlüğü, Nilüfer Belediyesi ve pek çok ilgili kurum ve kuruluşun desteği ve himayesinde olduğunu ifade etti ve sözlerine, Bursa’da başlayan bu örnek projenin tüm Türkiye genelinde uygulanmasının hedeflendiğini ekledi.

Soldan Sağa: Prof.Dr.Emine Zinnur Kılıç - Yeditepe Üniversitesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi A.B.D. Başkanı, Yesari Vural - Bursa Eminyet Müdür Yrd., Dilek Köseoğlu - BURSEV-Proje Koordinatörü, Dr.Adnan Tönel - Tiyatro Sanatçısı-Yazar, Yrd.Doç.Dr.Pınar Vural - Uludağ Üniversitesi Çocuk Psikiyatrisi Bölümü

Proje Koordinatörü Dilek Köseoğlu, interneti, bilgisayarlar aracılığı ile tüm dünyadaki bilgisayarları birbirine bağlayan teknolojik yollar olarak tanımladı ve Internet /:/ Evimizdeki Sokak Projesinin, yasakçı bir zihniyet taşımadan, çocuklarımızı bu yollara daha güvenli bir biçimde hazırlamayı hedeflediğini ifade etti Dünyada yapılan araştırmalara göre, hiçbir internet ortamının güvenli olmadığının görüldüğünü ifade eden Dilek Köseoğlu en büyük sorumluluğun başta veli ve öğretmenler olmak üzere Sivil Toplum Kuruluşları ve hükümetlere düştüğünü belirtti. Velilerin “çocuklarım bilgisayar ve interneti benden daha iyi biliyor, ben onlara nasıl yardımcı olabilirim ki” anlayışının yanlış olduğunu belirterek, “anne baba olarak sorumluluklarımız var, onları nasıl hayat sokaklarına elimizden geldiğince hazırlamaya çalışıyorsak, internet sokaklarına da hazırlamalıyız, kendi kararlarını verebilecek düzeye gelene kadar onları başı boş bırakmamalıyız” dedi.

Dilek Köseoğlu bir görüşe göre bilgisayar ve internetle ilgili bugün yaşadığımız sıkıntıların büyük bir çoğunluğunun bunların yeni ve sürekli gelişen teknolojile olmasından kaynaklandığını belirterek, “bu geçiş dönemini dikkatli ve bilinçli bir biçimde atlatmalıyız” dedi.

Dr.Adnan Tönel, telefonun ve televizyonun icadından bugüne kadar geldiğimiz noktada nasıl” ekran kafalar”a dönüştüğümüzü, örnekler vererek açıkladı. Türk edebiyatı klasiklerinin dizileştirilmiş hallerini sadece televizyondan seyretmek yerine, kitaplarının da okunması gerektiğini vurguladı. Bize televizyon ve bilgisayarlar aracılığı ile dayatılan akımlardan uzak durmamızı salık verdi. Internet kullanımı konusunda çocuklarımızla yazılı bir anlaşma yapabileceğimizden bahsederek, BURSEV’in hazırlamış olduğu Internet/:/ Evimizdeki Sokak kitapçığında pek çok yararlı bilginin bulunduğunu belirtti.

Prof.Dr.Emine Zinnur Kılıç “ Tarihi gelişime baktığımızda, çocuklarımızı ilk çağlardan başlamak üzere bugüne kadar hayatta pek çok şeye hazırladık; erkek çocuklara kılıç kullanmayı öğrettik hayatta kalabilmeleri için, kız çocuklara dikiş dikmeyi , yemek pişirmek öğrettik evi çekip çevirsin diye, onlara araba kullanmayı öğrettik. Bugüne geldiğimizde ise internete hazırlıksız yakalandık. Internet hayatımıza o kadar hızlı girdi ki, ne yapacağımızı, nasıl davranacağımızı bilemedik. Oysa onları internete, bilgisayar kullanmaya da hazırlamak gerekir” diyerek sözlerine başladı. “Nasıl kullanırlarsa kullansınlar, bu onlarıdır özgürlüğüdür” demenin yanlış olduğunu belirten Prof.Dr.Kılıç, çocuklarımızın özellerine saygılı olmak koşulu ile, onları takip etmek gerektiğini , elektronik postalarının içeriğine bakmak onların özeli olabilir, ancak kimlerle arkadaş olduklarını takip etmek, anne babalar olarak bizim görevlerimiz arasındadır dedi. Çocuklarımız bilgisayar ve internet ortamında ve çağında yaşayacaklar ve zaman içinde de bu konuda ustalaşacaklar, bazen zararla fayda arasındaki dengeyi kendisi kurarak öğrenecek diye de düşünülebilir ancak gerekli önlem ve destekleri almak için trafik kazası geçirmelerini de beklemeye gerek yok.” diyerek sözlerine devam etti Çocuklarımızın sosyal beceri kazanmaları gerektiğine değinen Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç, bu sosyal beceri kazanımı için, okul ortamlarında, sportif faaliyetler gibi diğer ortamlarda uygun bir sosyal havuz oluşturmak anne ve babanın başlıca görevleri arasında olmalı” dedi.

Back To Top